Fitch Ratings Bankalar Direktörü Ahmet Kılınç, Türk bankacılık sektörüyle ilgili yılın ikinci yarısına dair beklentilerini paylaştı. Kılınç, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) politika faizini yıl sonunda yüzde 33 seviyesine çekebileceğini öngördüklerini belirterek, bu durumun bankaların net faiz marjını iyileştireceğini ancak bu iyileşmenin yılın başındaki beklentilere kıyasla daha sınırlı olacağını ifade etti.
Faiz Marjında Sınırlı İyileşme Beklentisi
Kılınç, TCMB’nin politika faizini yüzde 46’ya yükselttiğini ve bankaların üst bant olan yüzde 49 seviyesinden fonlandığını hatırlatarak şunları söyledi:
“Yıl sonunda yüzde 33 gibi daha düşük bir politika faizi bekliyoruz. Bu da net faiz marjında bir iyileşmeye yol açabilir. Ancak yılın başındaki daha iyimser beklentilerimize göre bu iyileşme sınırlı kalabilir.”
Faizlerin yüksek seviyelerde seyretmesinin bankalar açısından risk maliyetlerini artırdığını belirten Kılınç, yılın ikinci yarısında bankaların aktif kalitesini daha yakından izlemeye başladıklarını kaydetti.
"Aktif Kalitesi Yönetilebilir Düzeyde"
Kılınç, şu anda bankaların aktif kalitesindeki risklerin yönetilebilir olduğunu belirterek, Fitch'in Türk bankaları için yıl başında açıkladığı “nötr” görünümünü koruduğunu ifade etti. Ayrıca faaliyet ortamı skorunun da “pozitif” seyrini sürdürdüğünü vurguladı.
“Karlılık bu yıl daha iyi olabilir. Ancak son dönemde yaşanan piyasa dalgalanmaları bu olumlu gidişatı bir miktar sekteye uğrattı.”
Bu oynaklık nedeniyle Türkiye’nin beş yıllık kredi risk primi (CDS) yükselmiş, ancak daha sonra tekrar gerileyerek 300 baz puan seviyelerine inmişti.
Yurt Dışı Finansmana Erişim Devam Ediyor
Türk bankalarının yüksek miktardaki kısa vadeli dış borcunun refinansman riski taşıdığını ancak bu riskin yeni olmadığını belirten Kılınç, bankaların yurt dışı finansmana erişiminin sürdüğünü söyledi.
“Geçtiğimiz yıl bankalar güçlü bir erişim sağladı. Eurobond ve sermaye benzeri kredilerle kaynak toplandı. Mart ayından bu yana sendikasyon kredilerinde yüzde 100’ün üzerinde yenileme oranı görüldü. Ancak uzun vadeli tahvil ihracında bir yavaşlama var, bu noktada maliyetler belirleyici oluyor.”
Küresel Etkiler Sınırlı Olabilir
Kılınç, ABD’deki faiz politikası, jeopolitik gelişmeler ve gümrük tarifeleri gibi küresel faktörlerin Türk bankacılık sektörü üzerinde dolaylı etkileri olabileceğini belirtirken, özellikle gümrük tarifelerinin bankacılık sektörü üzerindeki etkisinin sınırlı kalacağını dile getirdi.