Son aylarda hızla yükselen altın fiyatları, yatırımcılara büyük kazançlar sağlarken Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın altın borçlarının maliyetini önemli ölçüde artırdı. Ekonomistlerin hesaplamalarına göre, Hazine’nin altın cinsi borçlarının faturası 9,4 milyar dolar büyüdü.
Altındaki Yükseliş Hazine’ye Zarar Yazdı
Küresel piyasalarda ons altının 4.000 doların üzerine çıkması, yatırımcıyı sevindirirken Hazine’ye ciddi yük getirdi. QNB ekonomistleri Erkin Işık, Deniz Çiçek ve Şakir Oktay Gür’ün hazırladığı rapora göre, sadece son iki ayda altın stoklarından elde edilen toplam kâr 64 milyar dolara kadar ulaştı. Bunun 55 milyar doları yastık altı ve mevduat altınlarından geldi. Hazine’nin 2024–2025 yıllarında ihraç ettiği altın tahvilleri ve kira sertifikaları nedeniyle ödemesi gereken borcun dolar karşılığı ise 14,6 milyar dolardan 24 milyar dolara kadar çıktı.
Hazine’nin 2026’ya Kadar 27 Tonluk Ödemesi Var
Hazine ve Maliye Bakanlığı, 2017’den itibaren altın tahvili ve altına dayalı kira sertifikası ihraçlarına başlamıştı. 2024 ve 2025 yıllarında toplam 16 ihraç gerçekleştiren Hazine, bu borçların geri ödemelerine Ocak 2026’da başlayacak. En yoğun geri ödeme, gelecek yılın ilk aylarında yapılacak yaklaşık 27 ton altın karşılığı borçla gerçekleşecek. Toplam altın borcu bugün itibarıyla 24 milyar doları aşarken, Hazine Mayıs 2024’ten bu yana yeni altın borçlanması yapmıyor. Üç aylık borçlanma takvimine göre, yıl sonuna kadar yeni bir altın tahvili ihracı da planlanmıyor.
Yastık Altı 3 Bin Tonu Aştı
QNB raporuna göre, Türkiye’deki toplam altın stoku 4.228 ton seviyesinde. Bunun 550 tonu bankalarda mevduat, 581 tonu ise Hazine ve TCMB elinde bulunuyor. Kalan 3.097 ton ise yastık altı yani kayıt dışı fiziki altın olarak tahmin ediliyor. Yalnızca Ağustos-Eylül döneminde altın stokunda 18 tonluk artış gerçekleşti. Eylül ayında altın ithalatı da 2,5 milyar dolarla son iki yılın en yüksek seviyesine kadar çıktı.
Ekonomistler: “Varlık Etkisi Para Politikasını Etkileyebilir”
QNB ekonomistleri, altın fiyatlarındaki yükselişin yarattığı varlık etkisinin, yüksek faiz oranlarına rağmen iç talebi güçlü tuttuğunu dile getirdi. Raporda, TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın para politikasının bir süre daha sıkı tutulacağı yönündeki açıklamalarına atıfta bulunularak şu değerlendirme yer aldı:
“Altından kaynaklanan varlık etkisini dengelemek için para politikası ve makroihtiyati tedbirlerin daha uzun süre sıkı tutulması gerekebilir.”