19 Mart’ta yaşanan finansal dalgalanmanın ardından Türk Lirası’na olan güvenin zedelenmesiyle birlikte Merkez Bankası’nın aldığı önlemler, mevduat faiz oranlarını yukarı taşıdı. Özellikle kısa vadeli mevduatlarda başlayan faiz artışları, sonrasında 3 aya kadar olan vadeleri de etkiledi.
32 Günlük ve 3 Aylık Vadelerde Hızlı Yükseliş
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik 19 Mart’taki operasyon sonrası finans piyasalarında oluşan tedirginlik, Türk Lirası varlıklardan çıkışa yol açtı. Hem yerli hem de yabancı yatırımcı dövize yönelirken, TL’ye olan güven sarsıldı. Bu gelişmelere yanıt olarak Merkez Bankası 20 Mart’ta olağanüstü toplandı ve gecelik borç verme faizini artırdı. Ardından Nisan ayındaki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizi %42,5’ten %46’ya kadar çıkarıldı. Geçtiğimiz hafta da dövizi caydıracak, TL’yi cazip hale getirecek makro ihtiyati tedbirler devreye sokuldu.
Bu adımların ardından ilk etkiler 32 gün vadeli mevduatlarda görülmeye başlandı. Başlangıçta 0,5 puan olan artışlar, kısa sürede 2 puanı buldu. 100 bin TL’ye kadar olan 32 günlük mevduatlara uygulanan faiz oranı %45,5 seviyesine çıktı. Daha uzun vadeli mevduatlarda ise artışlar Nisan başında etkisini gösterdi. Mayıs itibarıyla 3 aya kadar vadeli mevduatlarda faiz oranları %47,5 - %48 aralığına yükseldi.
Yüksek Faiz Beklentisi Sürecek mi?
Bankacılık sektörü kaynakları, faizlerdeki bu artışın geçici olmadığını ve politika faizinde yakın vadede bir indirim beklenmediğini belirtiyor. Haziran ayındaki PPK toplantısına kadar faizlerin sabit kalması, hatta mevcut sıkı duruşun sürmesi öngörülüyor. Bu nedenle mevduat faizlerindeki yükselişin kısa vadeden daha uzun vadeye doğru kaydığı ifade ediliyor.
Dövize Yönelim Devam Ediyor
Mevduat faizleri artsa da dövize olan talep azalmıyor. BDDK verilerine göre, döviz mevduatlarının toplam içindeki payı 14 Mart’ta %40,26 iken, 25 Nisan itibarıyla %42,56’ya çıktı. Aynı dönemde Türk Lirası mevduatların payı %59,74’ten %57,43’e geriledi. Kur korumalı mevduatlarda ise düşüş sürdü. Öte yandan, yabancı yatırımcıların TL hisse senetleri ve tahvillere olan ilgisi de bu süreçte belirgin şekilde azaldı.
