Küresel finans piyasaları, yapay zeka ve teknoloji hisselerine yönelik artan risk algısı ile ABD Merkez Bankası’nın (Fed) para politikasına ilişkin belirsizliklerin etkisiyle yeni haftaya olumsuz bir görünümle giriş yaptı. Özellikle teknoloji şirketlerinde görülen yüksek değerleme seviyeleri ve artan maliyet beklentileri, piyasalarda satış baskısını artırıyor.
Yapay zeka alanında faaliyet gösteren şirketlerin yoğun yatırım ve harcamalarının uzun vadede sürdürülebilir olup olmadığına dair soru işaretleri ön plana çıkarken, bu yatırımların anlamlı ticari getirilere dönüşmesinin zaman alacağı yönündeki beklentiler yatırımcıları daha temkinli bir pozisyona itiyor.
Fed Cephesinden Karışık Mesajlar
Fed yetkililerinden gelen farklı açıklamalar da piyasalarda yön bulmayı zorlaştırıyor. Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) son toplantısında 25 baz puanlık faiz indirimi kararına karşı oy kullanan Kansas City Fed Başkanı Jeffrey Schmid ve Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee, kararın gerekçelerine dair değerlendirmelerde bulundu.
Schmid, önceki toplantıdan bu yana ekonomik görünümde kayda değer bir değişim olmadığını belirterek, enflasyonun hâlâ hedeflerin üzerinde seyrettiğini ve iş gücü piyasasının soğuma sinyallerine rağmen dengeli yapısını koruduğunu ifade etti. Mevcut para politikası duruşunun yalnızca sınırlı ölçüde kısıtlayıcı olduğunu vurgulayan Schmid, bu nedenle faizlerin sabit tutulmasından yana olduğunu dile getirdi.
Goolsbee ise daha önce faiz indirimlerini desteklemiş olsa da enflasyon konusunda yeterli veri elde edilmeden yeni indirimlerin erken olabileceği uyarısında bulundu. Enflasyonun geçici olacağı varsayımıyla aceleci adımlar atılmaması gerektiğini söyleyen Goolsbee, daha fazla veriyle hareket edilmesinin sağlıklı olacağını belirtti. Philadelphia Fed Başkanı Anna Paulson iş gücü piyasasına dikkat çekerken, Cleveland Fed Başkanı Beth Hammack enflasyonun hedefin üzerinde kalmaya devam ettiğini vurguladı.
Öte yandan ABD Başkanı Donald Trump, Fed başkanlığı için Kevin Hassett veya Kevin Warsh isimlerine yakın olduğunu açıklarken, bir yıl içinde politika faizinin yüzde 1’in altına indirilmesini istediğini belirtti.
ABD Verileri Piyasaların Yönünü Belirleyebilir
Analistler, ABD’de açıklanacak tarım dışı istihdam verisinin piyasalar açısından kritik öneme sahip olduğunu ve Fed’in gelecek dönemdeki adımlarına dair önemli sinyaller verebileceğini belirtiyor.
Bu gelişmelerle ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,18 seviyesinde yatay seyrederken, dolar endeksi 98,4 seviyesinde bulunuyor. Ons altın yüzde 0,7 artışla 4.329 dolara yükselirken, Brent petrolün varil fiyatı yüzde 0,3 primle 61,2 dolar seviyesinde işlem görüyor.
ABD ve Avrupa Borsalarında Kayıplar
New York borsası, cuma günü teknoloji hisselerindeki sert düşüşlerin etkisiyle günü satıcılı tamamladı. Beklentilerin üzerinde kâr açıklamasına rağmen Broadcom hisseleri yüzde 11,5 değer kaybederken; Nvidia, Amazon, Meta, Alphabet ve Microsoft hisselerinde de düşüşler görüldü. Dow Jones, S&P 500 ve Nasdaq endeksleri günü kayıpla kapattı.
Avrupa borsalarında da ekonomik yavaşlama sinyalleri ve jeopolitik riskler etkili oldu. Almanya’da TÜFE verileri beklentilere paralel gelirken, şirket iflaslarının son 11 yılın en yüksek seviyesine çıkması dikkat çekti. İngiltere ekonomisinde büyümenin zayıflamasıyla birlikte gözler bu hafta ECB ve BoE’nin faiz kararlarına çevrildi.
Asya Piyasalarında BoJ Beklentisi
Asya borsalarında ise Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) faiz kararı öncesinde temkinli bir seyir hâkim. Teknoloji hisselerine yönelik endişeler ve Çin’den gelen zayıf makroekonomik veriler bölge piyasalarını baskıladı. Çin’de perakende satışlar ve sanayi üretimi beklentilerin altında kalırken, konut piyasasına dair olumsuz veriler dikkat çekti.
Japonya’da imalatçı güveni sınırlı iyileşme gösterse de BoJ’un faiz artırım sürecine ilişkin belirsizlikler devam ediyor. Bu gelişmelerle Çin, Japonya, Güney Kore ve Hong Kong borsalarında düşüşler yaşandı.
Borsa İstanbul Pozitif Ayrıştı
Borsa İstanbul ise cuma gününü yükselişle tamamladı. BIST 100 endeksi günü yüzde 0,69 artışla 11.311 puandan kapatırken, dolar/TL yeni haftaya 42,70 seviyesinden başladı. Türkiye’nin cari dengede üst üste dördüncü ay fazla vermesi ve CDS priminin 2018’den bu yana en düşük seviyeye gerilemesi olumlu gelişmeler arasında yer aldı.
Analistler, bugün yurt içinde bütçe dengesi, yurt dışında ise Avro Bölgesi sanayi üretimi ve ABD New York Fed imalat endeksinin takip edileceğini belirtiyor. Teknik görünümde BIST 100 endeksi için 11.400 ve 11.500 puan direnç, 11.200 ve 11.100 puan ise destek seviyeleri olarak ön plana çıkıyor.





