BIS’ten Altın ve Borsaya Sert Uyarı: “Patlayıcı Bölgeye Girildi”

BIS’ten Altın ve Borsaya Sert Uyarı: “Patlayıcı Bölgeye Girildi”

Uluslararası Ödemeler Bankası (BIS), son aylarda hızla yükselen altın fiyatlarına ilişkin dikkat çeken bir değerlendirme yayımladı. Kurum, altının tarihsel davranışlarından uzaklaştığını ve hem altın hem de hisse senetlerinin aynı anda “patlayıcı bölge” olarak tanımlanan riskli alana girdiğine dikkat çekti. BIS, ani ve sert fiyat düzeltmelerine karşı yatırımcıları temkinli olmaya çağırdı.

BIS’in değerlendirmesinde, altının artık klasik anlamda “güvenli liman” rolünü taşımadığı, bunun yerine daha spekülatif bir yatırım aracına dönüştüğü belirtildi. Kuruma göre, altın ile hisse senetlerinin aynı anda güçlü bir yükseliş trendine girmesi son 50 yılda neredeyse hiç görülmeyen bir anormalliği gösteriyor.

“Altın güvenli liman kimliğinden uzaklaştı”

BIS Para ve Ekonomik Departmanı Başkanı Hyun Song Shin, üç aylık piyasa raporunda şu ifadelere yer verdi:

“Altının fiyatı, diğer riskli varlıklarla eş zamanlı olarak yükseldi ve güvenli liman işlevine dair tarihsel kalıptan saptı. Bugün altın, spekülatif yönü çok daha ağır basan bir varlık haline geldi.”

Altındaki yükselişi destekleyen faktörler

Bloomberg verilerine göre, külçe altın eylül ayından bu yana yaklaşık yüzde 20 değerlendi. BIS’e göre bu yükselişi tetikleyen başlıca unsurlar şöyle:

  • Faiz indirimi beklentilerinin güçlenmesi, yatırımcıların risk iştahını artırdı.
  • Ekonomik yavaşlama endişelerinin hafiflemesi, kurumsal yatırımcıların alternatif arayışını hızlandırdı.

Aynı dönemde ABD borsalarında da güçlü bir toparlanma yaşandı. Teknoloji ve yapay zekâ şirketleri öncülüğünde yükseliş trendi devam ederken, değerlemelere ilişkin soru işaretleri de arttı.

“Patlayıcı bölge” alarmı

BIS raporunda, altın ve hisse senetlerinin birlikte kurumun “patlayıcı bölge” olarak adlandırdığı fiyatlama davranışına girdiği vurgulandı. Bu durumun ani ve sert bir düzeltme ihtimalini güçlendirdiği belirtildi.

Raporda şu uyarı yer aldı:

“Patlayıcı dönemlerden sonra balonlar genellikle keskin ve hızlı bir düzeltmeyle son bulur.”

Kurum, 1980 yılındaki altın balonunu örnek gösterirken, her düzeltmenin aynı hızda gerçekleşmeyeceğini, bazı süreçlerin uzun vadeye yayılabileceğini de hatırlattı.

Önceki Haber UİB'in Kasım Ayı İhracat Performansı Açıklandı
Sonraki Haber JPMorgan’dan Asgari Ücret Tahmini: Yüzde 25 Zam Bekleniyor
Benzer Haberler
Rastgele Oku